Bilindiği tanımıyla “doğal kaynaklardan elde edilebilen ve doğa tarafından daimî olarak takviye edilebilen, çevreye olumsuz etkisi diğer kaynaklara nazaran çok çok az olan enerjiye Yenilenebilir Enerji Kaynakları” demekteyiz.
Yenilenebilir Enerji kaynaklarını da ; “hidrolik, rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle, biyokütleden elde edilen gaz (çöp gazı dahil), dalga, akıntı enerjisi, gel-git gibi fosil olmayan enerji kaynakları olarak tanımlanmaktayız.”
Ülkemizdeki güncel bakış açısına göre; bu kaynaklardan birisini kullandığımızda çevreye duyarlı, iklim krizine de çözüm olacağını sanmaktayız. Bu bakış acısı kısmen faydalı olmakla beraber maalesef yeterli olmamaktadır! Çünkü; biz ülkemizde enerji verimliliği sorunumuzu çözmeden yenilenebilir enerji kaynaklarını kullandığımızda 2 temel negatif etkiyle karşılaşacağımızın farkına
varmamız gerekmektedir.
Bu iki negatif etkiyi tanımlayacak olursak;
1. yenilenebilir enerji kaynakları sayılan enerji üreten cihazların üretiminin çevreye etkisinin ne kadar temiz olduğu,
2. Enerji tüketimini düşürmeden yapılacak yenilenebilir enerji kaynağına yapılacak
yatırımının maliyetinin yüksekliği, Bir örnek ile açıklayacak olursak:
Aşağıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere yalıtımsız bir müstakil evin ısıtma enerjisi (ısıtma enerji talebi<300kWh/m2 yıl) ile enerji verimliliği yüksek bir müstakil evin harcayacağı yıllık enerji miktarını (ısıtma enerji talebi<15kWh/m2 yıl) kıyasladığımızda durum ortaya çok net çıkmaktadır. Basit bir oranla yalıtımsız bina ile yüksek yalıtımlı bir bina arasında 20 kat fark vardır.
Arada 20 kat fark demek; bu ısıtma enerji talebini 20 kat fazla yatırımla çözmek anlamına gelmekte olduğunu artık anlamak zorundayız. 20 kat fazla güneş paneli alarak çevreyi de 20 kat fazla kirlettiğimizi; durum böyle olunca da çevreye faydalı olacağım derken aslında ne çevreye ne de iklim krizine pozitif etki yapmadığımızın da farkına varmamız bireysel, ülkemiz ve dünya için büyük önem arzetmektedir.
Bireysel, ülkemiz ve dünya için pozitif bir fark yaratmak istiyorsak; enerji tüketimimizi %90 oranında düşürmemiz gerektiğini anlamak ve gereğini yapmak zorundayız. Kısa vadeli davranışlardan vazgeçip, uzun vadeli ve akılcı davranmak zorundayız. Bütçe açığının en büyük kalemlerinden birisi olan enerjiyi ithal etmek yerine(doğal gaz, petrol v.s); kendi enerjimizi olduğu yerde yani tüketimin yapıldığı yerde üretmeliyiz. Ve
üreteceğimiz bu enerji örneğimizde de ifade ettiğim şekliyle 20 kat azaltılmış ihtiyaca göre olmalıdır. Hem az tüketmeliyiz ve az tüketime göre yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımı hedeflemeliyiz.
Temiz ve yenilenebilir enerjinin başkenti Freiburg bunu 1970’te başlatılan mücadele sonucunda bugünlere taşımış çok iyi bir örnektir. Freiburg kentinde pasif yapı standartlarında çok yüksek enerji verimli yapılardan kurulan kent sayesinde dünyanın en verimli kenti olmuştur. Az enerji tüketiminin tümünü de yenilenebilir enerji kaynakları ile sağlamaktadır. Güneş panelleri, rüzgar gülleri , çöpten biyogaz ve Arşimet burguları ile elektrik üretimi yapılmaktadır. Bizim aksimize 2m çapındaki Arşimet burguları ile çok ciddi elektrik üretimi yapıldığı gibi su kaynaklarının da doğal yatağında akmasını sağlayarak doğaya zarar verilmeden de bu işleri yapılabileceğinin en güzel ispatı bence. Üstelik bu Arşimet burgularının üretimi de bizde olanların aksine düşük teknoloji. Bu düşük teknoloji üretim modeli ile herhangi bir sanayi sitesinde üretilerek yerel ekonomiye de katkısı çok olduğunu da küçümsemek lazım. Üstelik elektrik üretimi yaparken suyun yatağından akmasına da uygun bir yöntem bu. Bu tip kazan kazan yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak hem yerel üretim yapabiliriz, hem de doğayı bozmadan üretim yapabiliriz…
Özet ile; sadece yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmemiz ülkemizin sorunlarını maalesef çözmediğini anlamak zorundayız. Ülke olarak tüketimizi düşürmek ve her alanda verimliliği arttıracak çözümler üretmek ve sonrasında da daha az yatırımla bu enerji taleplerini karşılayacak yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmamız ülkemiz için en faydalı çözüm olacaktır.
Kaynaklar:
[1] T.C. Resmi Gazete, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin
Kanun. (5346), 10.05.2005, 5-44.
[2] https://www.izocam.com.tr/tr/surdurulebilirlik/multi-konfor-binalar
[3] passive house institute, The independent institute for outstanding energy efficiency in buildings
İbrahim Serhat Korkmaz
y. mimar | sertifikalı pasif yapı tasarımcısı