Yenilenebilir enerji kaynaklarının gün geçtikçe artan önemi yadsınamaz bir gerçek. Fosil yakıtların çevreye olan olumsuz etkileri günümüzde dünya genelinde enerji politikalarının yeniden şekillenmesine neden oldu.
Bu çerçevede özellikle son yıllarda güneş enerjisi önemli bir rol oynamaya başladı. Ancak kara üzerinde sınırlı alan ve yüksek arazi maliyetleri, güneş enerjisi santrallerinin zaman zaman genişlemesini zorlaştırabiliyor. İşte tam da bu noktada son dönemde ülkemizde de adını fazlasıyla duymaya başladığımız yüzer güneş enerji santralleri devreye giriyor.
Peki nedir yüzer güneş enerji santralleri?
Yüzer güneş enerji santralleri kısaca su yüzeyinde konumlandırılmış güneş panellerinden oluşan enerji üretim sistemleri olarak tanımlanabilir. Göller, barajlar ve denizler gibi su kütlelerinin üzerine kurulabilirler. Yüzer güneş enerji santralleri son yıllarda geleneksel kara tabanlı güneş enerji santrallerine alternatif olarak geliştirilmeye başladı.
Bu sistemlerin en önemli avantajlarından biri de kara üzerinde kurulacak santrallerin aksine, su yüzeyinde daha büyük alanlar kullanarak daha fazla enerji üretim kapasitesi sunması diyebiliriz.
Türkiye için oldukça önemli bir adım
Son günlerde Türkiye de bu alanda adını duyurmaya başladı. Şöyle ki; Elazığ’da Devlet Su İşleri (DSİ) 9. Bölge Müdürlüğü tarafından Keban Baraj Gölü’ne kurulan Kuzova Yüzer Güneş Enerjisi Santrali, gelecek ay elektrik üretimine başlayacak. Bu yatırım hem yenilenebilir güneş enerjisinden faydalanmayı hem de çiftçilerin arazilerini sulamak için kullandığı elektrik maliyetini azaltmayı amaçlıyor. Türkiye için oldukça önemli bir adım.
Bu sistem, boş ve taşlık arazileri tarıma kazandırmanın yanı sıra çiftçilere ve ekonomiye katkı sağlayacak. Türkiye’nin ilk yüzer güneş enerjisi santrali olan Kuzova GES, yıllık 1 milyon 806 bin kilovatsaat enerji elde etmeyi hedefliyor.
Enerji maliyetlerini de düşürmeye yardımcı
Türkiye güneş enerjisi potansiyeli açısından oldukça şanslı bir konumda. Ancak, mevcut güneş enerjisi santralleri genellikle kara üzerine kurulmuş durumda. Ülkemizde barajlar ve rezervuarlar, yüzer güneş enerji santralleri için oldukça ideal alanlar sunuyor. Örneğin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki baraj gölleri, bu tür projeler için büyük bir potansiyel taşıyor.
Ayrıca yüzer güneş enerji santrallerinin yaygınlaşması, enerji bağımsızlığımızı artırırken aynı zamanda enerji maliyetlerini de düşürmeye yardımcı olacaktır. Türkiye'nin enerji ithalatına olan bağımlılığı, dış ticaret açığını artıran önemli bir faktördür. Yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve yaygınlaştırılması, bu bağımlılığı azaltacak ve ekonomik istikrarı güçlendirecektir.
Sonuç olarak; yüzer güneş enerji santrallerinin yenilenebilir enerji kaynaklarının geleceğinde fazlasıyla önemli bir rol oynayacağı bir gerçek. Arazi tasarrufu, enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik gibi avantajlarıyla, Türkiye gibi güneş enerjisi potansiyeli yüksek ülkelerde bu teknolojinin daha fazla uygulanması gerekiyor. Enerji politikalarının bu yönde şekillenmesi, bu alanda destek ve teşviklerin artırılması büyük fayda sağlayacaktır.